Daha az konuş

Yazar: Roger Morrison
Yaratılış Tarihi: 20 Eylül 2021
Güncelleme Tarihi: 1 Temmuz 2024
Anonim
DAHA AZ KONUŞ, DAHA ÇOK DİNLE
Video: DAHA AZ KONUŞ, DAHA ÇOK DİNLE

İçerik

Birçok insan daha az konuşmayı ve daha çok dinlemeyi öğrenmek ister. Daha fazla dinleyerek bilgi edinebilir, başkaları hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve kendinizi kısaca ifade etmeyi öğrenebilirsiniz.

Adım atmak

Yöntem 1/3: Daha az konuşun

  1. Yalnızca önemli olduğunda konuşun. Konuşmadan önce kendinize söyleyeceğiniz şeyin gerçekten önemli olup olmadığını sorun. Bir sohbete katkıda bulunacak hiçbir şeyiniz olmadığında konuşmaktan kaçının.
    • İnsanlar, sözlerini dikkatli seçenleri dinleme eğilimindedir. Her zaman fikrinin reklamını yapan veya hikayeler anlatan bir kişi, zamanla diğer insanların ilgisini kaybedebilir. Çok fazla konuşma eğilimindeyseniz, gereksiz yere sürekli bilgi paylaşıyor olabilirsiniz.
  2. Sessizlikleri doldurmak için konuşmaktan kaçının. Çoğu zaman insanlar sessizlikleri doldurmak için konuşmaya başlarlar. İş veya okul gibi profesyonel durumlarda, kendinizi rahatsız hissetmenize neden olan sessizlikleri kırmak için konuşmaya başladığını fark edebilirsiniz.Bazen sessizlik iyidir ve sadece ses çıkarmak için mutlaka konuşmanıza gerek yoktur.
    • Örneğin, siz ve bir meslektaşınız aynı anda kafeteryadaysanız, sohbet etmek zorunda değilsiniz. İş arkadaşınız bir sohbete ilgi duymuyorsa, sosyal etkileşim havasında olmayabilir.
    • Bu durumda kibar bir gülümseme gösterip sessizliğin olmasına izin verebilirsiniz.
  3. Sözlerinizi dikkatli seçin. Çok sık konuşursan, aklına gelen ilk şeyi kendini süzmeden söyleyebilirsin. Daha az sıklıkta bir şey söylemeyi öğrenmek, sözleriniz hakkında düşünmeyi öğrenmek anlamına gelir. Bir şey söylemeden önce söyleyeceğiniz kelimeleri düşünmeye çalışın. Bu size belirli şeyleri kendinize saklamayı öğretebilir ve bu da genel olarak daha az söylemenizi sağlar.
    • İnsanlar genellikle gizli tutmayı tercih ettikleri bilgileri çok fazla konuşarak ortaya çıkarırlar. Bir sohbete bir şeyler eklemek istiyorsanız, özellikle çok kişisel bir şeyse, ara verin. Unutmayın, yeni bilgileri daha sonra her zaman paylaşabilirsiniz, ancak bilgileri paylaştıktan sonra asla gizli hale getiremezsiniz.
  4. Konuştuğunuz zamanın farkında olun. Ne kadar zamandır konuştuğunuz hakkında bir fikriniz varsa, daha az konuşmaya başlayabilirsiniz. Genel olarak, yaklaşık 20 saniye sonra dinleyicinin dikkatini kaybetme riskiniz vardır. Bu noktadan sonra, dinleyiciyi ayarlamanız gerekir. Diğer kişinin ilgisinin azaldığına dair işaretlere dikkat edin.
    • Vücut diline dikkat edin. Dinleyen kişi huzursuz olabilir veya can sıkıntısı başladığında telefonunu kontrol edebilir. Gözleri de dolaşabilir. Önümüzdeki 20 saniye içinde söylemek istediklerinizi bitirmeye çalışın ve sonra konuşmacının konuşmasına izin verin.
    • Genel olarak, bir seferde 40 saniyeden fazla konuşmamalısınız. Bundan daha fazlası, dinleyiciyi rahatsız edebilir veya tek kelime edemiyormuş gibi hissettirebilir.
  5. Korkudan mı konuştuğunuzu düşünün. İnsanlar genellikle altta yatan sosyal kaygı nedeniyle çok konuşurlar. Çok konuştuğunuzda dikkatli olun. Endişeli mi yoksa gergin mi hissediyorsun? Eğer öyleyse, bununla başka şekillerde başa çıkmaya çalışın.
    • Kendinizi çok konuşurken bulursanız, durun ve ruh halinizi düşünün. Nasıl hissediyorsun? Endişeli mi yoksa gergin mi hissediyorsun?
    • Örneğin, endişeli iseniz kafanızda bir şeyi 10'a kadar sayabilir veya derin bir nefes alabilirsiniz. Sosyal etkinliklerden önce kendinize bir moral konuşması da yapabilirsiniz. Kendinize gergin olmanın normal olduğunu hatırlatın ama rahatlamaya ve eğlenmeye çalışın.
    • Sosyal kaygı sizin için büyük bir sorunsa, bu sorunu ele almak için bir terapistle konuşun.
  6. Başkalarını sözlerinizle etkilemeye çalışmayın. Özellikle çalışma koşullarında, insanlar başkalarını etkileme eğilimindedir ve bu nedenle çok fazla konuşur. Kendinizi çok konuşurken bulursanız, kendinize etkilemeye çalışıp çalışmadığınızı sorun.
    • Başkalarını etkileme eğilimindeyseniz, insanların söylediklerinizden genellikle söylediklerinizden daha çok etkilendiklerini unutmayın.
    • Kendiniz hakkında aşırı derecede konuşmak yerine, sohbete değerli bir şey katabileceğiniz zamanlar için girdinizi ayırın.

Yöntem 2/3: Daha fazla dinleyin

  1. Yalnızca hoparlöre odaklanın. Bir çağrıdayken, telefonunuza veya çevrenize bakmayın. İşten sonra ne yapılacağı veya gece ne yeneceği gibi şeyleri düşünmeyin. Dikkatinizi yalnızca hoparlöre odaklayın. Bu, söylenenlere odaklanırken daha iyi dinlemenize yardımcı olacaktır.
    • Görüşmenin çoğu için gözlerinizi hoparlörden ayırmayın. Aklınıza başka düşünceler gelirse, kendinize şimdiki zamana dönmenizi ve daha fazlasını dinlemenizi hatırlatın.
  2. Göz temasını koruyun. Göz teması, dikkatli olduğunuzu gösterir. Diğer kişi konuşurken göz teması kurun. Göz teması, orada olduğunuzu ve dikkat ettiğinizi gösterir. Göz teması eksikliği kaba veya ilgisiz görünebilir.
    • Cep telefonları gibi elektronik cihazlar, özellikle gürültü çıkarırlarsa veya bildirimde bulunurlarsa, çoğu zaman dikkatimizi çekebilir. Biriyle konuşurken telefonunuzu çantanızda veya cebinizde tutun, böylece ona bakmak için cazip gelmezsiniz.
    • Göz teması, birini sıkıp sıkmadığınızı da gösterebilir. Siz konuşurken birisi sizinle göz temasını bozarsa, çok fazla konuşuyor olabilirsiniz. Bir an için durun ve konuşmacının konuşmasına izin verin.
  3. Konuşmacının ne dediğini düşünün. Dinlemek pasif bir eylem değildir. Konuşmacı konuşurken, sizin işiniz onların söylediklerini dinlemektir. Bunu yaparken hemen yargılamaya çalışma. Karşınızdaki kişinin söylediklerine katılmasanız bile, sakin bir şekilde konuşma sıranızı bekleyin. Karşınızdaki kişi konuşurken nasıl tepki vermek istediğinizi düşünmeyin.
    • Neyin iletildiğini hayal etmeye yardımcı olabilir. Konuşmacının söylediklerini temsil etmek için zihninizde görüntüler oluşturun.
    • Diğer kişi konuşurken anahtar kelimeleri ve cümleleri çıkarmayı da deneyebilirsiniz.
  4. Konuşmacının ne dediğini netleştirin. Her konuşmada nihayetinde bir şeyler söyleme sırası sizde. Ancak bunu yapmadan önce, dinlediğinizi açıkça belirtmelisiniz. Konuşmacının söylediklerini kendi sözlerinizle tekrarlayın ve bununla ilgili soruları sorun. Konuşmacının söylediklerini harfi harfine tekrar etmeyin. Diğerinin söylediklerine dair kendi yorumunuzu yeniden çerçevelendirin. Ayrıca aktif dinlemenin, dikkatinizi konuşmacıya vermenize yardımcı olmak ve dinlediğinizi onlara netleştirmek için tasarlandığını da unutmayın. Müdahale etmek veya fikrinizi dile getirmek için aktif dinlemeyi kullanmayın.
    • Örneğin, "Yaklaşan şirket partisi için gergin olduğunuzu söylüyorsunuz" gibi bir şey söyleyin.
    • Bunu bir soruyla takip edin. Örneğin, "Bu stresin nereden geldiğini düşünüyorsunuz? 'Anlatmak ister misin?'
    • Konuşmacıyı dinlerken empatik ve yargılayıcı olmayın. Diğerine saygınızı gösterin ve kendi konumunuzu baltalamadan onların konumunu onaylayın.

Yöntem 3/3: Hatalardan kaçının

  1. İhtiyaç duyduğunuzda kendinizi ifade edin. Daha az konuşmanın, kendinize karşı çıkamayacağınız ve kendinizi ifade edemeyeceğiniz anlamına geldiğini düşünmeyin. Sizin için önemli olan ciddi bir sorununuz veya tavsiyeniz varsa, açıkça konuşmaktan çekinmeyin. Daha az konuşmanın bir kısmı da bilgi paylaşmanın ne zaman önemli olduğunu bilmektir.
    • Örneğin, kişisel yaşamınızda ciddi bir sorun yaşıyorsanız, desteğe ihtiyacınız varsa bunun hakkında başkalarıyla konuşmak iyidir.
    • Çok değerli olabilirse fikrinizi belirtmeniz de önemlidir. Söyleyeceğiniz bir şey varsa, örneğin, işyerindeki bir şey hakkında net bir fikriniz varsa, bunu patronunuz ve iş arkadaşlarınızla paylaşmak faydalı olabilir.
  2. Göz temasıyla aşırıya kaçmayın. Göz teması önemlidir. Ancak sürekli göz teması çok yoğun görünebilir. İnsanlar genellikle göz temasını güven ve uyanıklıkla ilişkilendirir, ancak aşırı göz teması şüpheli görünür. Bir kişinin bakışını yaklaşık 7 ila 10 saniye tutup sonra bir an başka yere bakmak normaldir.
    • Bazı kültürlerde göz teması daha az uygun olabilir. Asya kültürleri göz temasını saygısız bulabilir. Farklı bir kültürden biriyle tanışırsanız, göz temasını çevreleyen sosyal görgü kurallarının farkında olduğunuzdan emin olun.
  3. Dinlerken açık fikirli olun. Herkesin bir şey hakkında bir fikri ve neyin iyi ve normal olduğuna dair kendi fikirleri vardır. Başkalarını dikkatle dinlerseniz, bazen zor bulduğunuz şeyleri söyleyebilirler. Ancak, dinlerken herhangi bir yargıya sahip olmamak önemlidir. Kendinizi birisine yargılı olarak bulursanız, durun ve kelimelere odaklanmayı kendinize hatırlatın. İçeriğini daha sonra analiz edebilirsiniz. Dinlerken, sadece konuşmacıya odaklanın ve yargınızı geride bırakın.

İpuçları

  • Bir mülakata katılmadan önce, katkınızın gerekli olup olmadığını düşünmelisiniz; değilse, sessiz olun.